23 Nisan 2012 Pazartesi

Öyle İşte..!


                        Mutsuz muyum? Ya da kırgın, kırılmış, üzülmüş…

 İnsan neden hak etmediği şeyleri yaşar ki. Neden birileri birilerini mutlu etmek varken mutsuz ederler. ‘’Zamanında beni mutsuz ettiler bende herkesi mutsuz edicem’’ midir o birilerinin felsefesi. Ben üzüldüm, ben kırıldım, beni mutsuz etti biri(leri) ama ben yapmam, ben mutsuz etmem, ben kimsenin canını bilerek yakmam, yakamam.. İstesem de yapamam ki bunu..                                                                                                                                                                                               
 Hayat.. Garip gerçekten..                                                                                                                                                                                                                           Hayat..Zor.Yaşamak..                                                                                                                                                                                       
  ..! Oysa ne kadar mutluydum onsuz.. Onu tanımadan, sevmeden, bağlanmadan. Ve ne kadar mutluydum o hayatımda varken bana beni sevdiğini, hiç bırakmıcağını söylerken. Aslında onunlayken farkında da değildim bütün bunlardan, ne kadar çok alışkanlığım olduğundan. O gittiğinde anladım. Pardon..! Gittiğinde değil ‘istemiyorsan git’ dediğinde. Ve giderken ne kadar emindim beni kolumdan tutup kendine çekip ‘saçmalama nereye..?’ diyeceğinden. Ama öyle olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı derler ya ondan işte. Tamam dedi ‘madem gitmek istiyorsun buyur kapı’ der gibiydi bakışları. Gittim bende içimde  ölmeyen umutla. Ne kadar zaman geçti aradan bilmiyorum. Takvim yapraklarını koparmaktan vazgeçtim, gelir diye gün saymaktan da.. Gelicek ama bi gün öyle ya da böyle pişman ya da değil gelicek. Ama unuttum ben o biri’ni . İçimde hissettiğim anlamsız boşluğu saymazsak iyi de sayılırım. Hem bana uygunda değildi, soyadını da sevmemiştim hiç. Çocukça tavırları da bunaltıyordu bazen beni. Yok olmuyor, söyleyemiyorum yalan küçüklükten beri de söyleyemezdim zaten. Evet adıma en çok yakıştırdığım soyad onunkiydi, o çocukça tavırları beni bunaltmak yerine suratımda aptalca bi gülümsemeye sebep olurdu. Ve ben onunla olan, ona dair ne varsa özledim..!                                                  

1 yorum:

  1. Gitmeyi seçmişsin. En büyük adımı atmışsın.
    Kimi vardır, o gitmeyi bile berecemez..
    Bu arada hayırlı olsun. :)

    YanıtlaSil